Harun Antakyalı, Untitled, Mixed Media,120x100cm,2013

Harun Antakyalı:

Kendini tanımlarken ben kent insanıyım diyor, işlerinde ana tema hep metropol ve sokaklar, o sokakları resmetmiyor, sokakları iç mekanlarına taşıyor. Kentten ve kent insanının günlük koşuşturmalarından besleniyor, sokağı ve sokağın jargonunu çok iyi biliyor ve işlerine yansıtıyor. Sanatı sokağa çıkaran ve tekrar salonlara sokan bir isim.

Neden beton?
Beton metropoldeki yapıları oluşturan ana meteryallerden biridir. özellikle Kamusal alanda yapılan birçok sanatsal performansın zeminini oluşturur. “duvarlar, cadde ve sokaklar, viyadükler, köprüler, barajlar, setler, stadyumlar, hava ve deniz limanları, otobüs terminalleri, taşıyıcı elemanlar, v.s, v.s, içine doğarız, çocukluğumuz ile başlayan kariyer eğitimimizde hep içinde/üstünde/altında dolaşırız. Çağımızın gereği ölümümüzde dahi yanımızdadır. Tüm yaşamımıza tanıklık eder.

Herkesin üzerine oynadığı bu materyal yalın hali ile ne kadar sanat olabilir?

Minimum/maksimum.
Yalın hali minimaldir, üzerine yaşanmışlıklar katıldığında maksimal boyutta sunumlara (araç/mekan/yüzey/form) dönüşebilir.

Beton aynı zamanda;
Monocromdur,
Kimyasaldır,
Fiziksel gücü vardır.
Korur, yok eder. (yaşamsaldır)

Beton koruyucu olduğu kadar ürkütücüdür de.
Sanatsal bir objeye dönüştüğünde veya Sanat’a malzeme olarak kullanıldığında kışkırtıcıdır.
Yalın halleri ile neler yapılabileceğinin farkına kafa yormak düşüncelerimizi kışkırtıcı bir boyuta taşıyabilir. Sıradanlığı ve sıradışılığı çok ince bir çizgide kendisine yaşam alanı ve söz söyleme platformu oluşturabilir.
Söylemi güncelliği, eylemi tarihsel bir süreci  barındıran, insanın olduğu yerde var olabilen bir materyaldir.
Post moderndir.

Harun Antakyalı, Untitled, Mixed Media,120x55cm

Harun Antakyalı ve BETON

Sanat yaparken mesaj verenler, görsel matematiği ön plana çıkarmaya çalışanlar, boyayanlar, yontanlar, düzenleme yapanlar ve farklı medya-mecra kullananlara kendi estetik anlayışında güzellikler ile sunanlara son sözümü söylemek için yıllardır kafa yorduğum bulgularımı adım, adım anlatma adına önce beton tuvaller sergisiyle (çağla cabaoğlu  gallery 2011 sergisi) tanıştırdım izleyicilerimi. Bu ilk adım dı.

İkinci adımda “betonun halleri” ile geliyorum.
Kentlere, yerleşimlere,yerleşkelere yayılacağım, betonun kullanıldığı her yerde olacağım. zeminde ve tavanda, iç ve dış mekanlarda güzelleştirmek ve mesaj verme adına üzerine yapılan her şeyin zemini benim artık. (müzelerden, galerilere, kamusal ve kurumsal binalardan sokaklara, caddelere kadar)

Metropolün en popüler materyalinin özü ile tekrar geliyorum.
Evrensel bir materyali sahipleniyorum. Bu materyalin (beton) en yalın hali ile her yerde karşınıza çıkabilirim. Bir kentin sokaklarında, kentten kente giderken geçtiğiniz köprülerde, viyadüklerde, girdiğiniz tunellerde yol kenarındaki inşaatlarda, istinad ve bahçe duvarlarında, bir parkın gezinti yollarında, okullarınızda vs.
Doğduğunuz hasteneden sonsuzluk uykusuna yattığınız mezarlıklara kadar her yerde ben olacağım.

Beton ile ayırıp, kavuşturacağım. ürküteceğim, koruyacağım, çıkmazlarınız olurken yeni bir çıkışa bağlayacağım. Düz bir alan iken, labirent. Önünüzde aşılması zor dik bir duvar iken merdiven olabileceğim. En minimal olan eylemlerimle hayatınızı değiştirme gücüne sahip iken en maksimal halim ile çirkinleşeceğim…. Güzelleşeceğim.

Bu güne kadar sanat adına yapılan ve öyküler anlatan her şeyden uzaklaşıp öykünün kendisini sunacağım insanlara. Gerek galeri mekanlarında, gerek kamusal alanda bir materyalin Tarihten günümüz çağdaş düşüncesine kadar  geldiği sürecte sosyolojiden, psikolojiye kadar neleri etkileyebileceğini kanıtlayacağım.

Harun Antakyalı, Untitled, Mixed Media,80x200cm,2014

Çünkü;
Sanat yapan insanın görevi, uyarıcı misyonu farklı boyutlara taşıyıp insanları düşünsel tekrardan kurtarıp başka bir yola itmek ile gerçekleşir. Herkes birbirinin yaptığını tekrarlamaya başladı gezegende. Globalleşmenin sanatı henüz yapılmadı.
Beton evrenseldir.
Sanat kabuk değil, boyut değiştirmeli. Çağa ayak uyduran değil, çağdan aldıklarıyla yeni bir çağ açan oluşum ve düşüncelere gereksinim hergün daha da artıyor.
Sıradışı,
Akıldışı,
Oluşumlara imza atarak,
birbirini takip eden oluşumların tümünü kapsayacak ve bunları yapanlara yol açacak çok yeni bir oluşumun sunumunu bu evrensel materyal ile gerçekleştireceğim. Görsel sanatların tüm dallarında kavrayıcı ve kapsayıcı dili, tek bir materyal ile (hergün karşınıza çıkan, görmezden geldiğiniz) sanatçının bireyselliğini ve neleri sahipleneceğini kanıtlayacağım.
Ve yine;
Yaşayıp, yapıp, tüketeceğim.
Sokağı biliyorum, dünyanın tüm metropollerinin sokaklarında kendime yaşam alanı yaratabilirim.Kendime alan yarattığım her yerde bedenimin olması gerekmiyor. görmezden geldiğiniz her şeyi sizlere fark ettirerek her yerde olabilirim. Büyük kentlerin duvarlarındaki küçük detaylarında kendimi saklayabilirim. Tüm kenti kapsayabilirim de. İzleyicinin işlerim ile tanışması sonrası algıda seçiciliği sayesinde devamlı onunla olacağımı biliyorum. Ben insanlara kentsel imgeler yüklemek için varım.

Harun ANTAKYALI
istanbul 2012

Harun Antakyalı, Untitled, Mixed Media,120x100cm,2014
Share on linkedin
Share on whatsapp
Share on facebook
Share on twitter
Share on pinterest