ÇINAR ESLEK

“Koyaanisqatsi” 

10 Ekim – 20 Kasım 2015

Çınar Eslek 10 Ekim – 20 Kasım tarihleri arasında “Koyaanisqatsi” adlı kişisel sergisiyle izleyici karşısına çıkıyor. Sanatçı bu sergide beden söylemini, mekan bilgisi üzerinden kurguluyor. Bir görünür olup bir kapanan sınırlarıyla soyut bir alan olarak ele aldığı mekanın, soyutluğuna yaklaşan kişiyi ise çalışmalarının odak noktasına oturtuyor.

Serginin başlığı, Godfrey Reggio’nun yönetmenliğini yaptığı, Philip Glass’ın müziklerini bestelediği 1982 tarihli “Koyaanisqatsi” filminden geliyor ve bu atıf, yitip giden şeylerin seyrine dalmış bir bireyin sinematografik bakışını vurguluyor. Kaybetme hali karşısındaki birey için tarihsellik ve mekan gibi büyük anlamlar taşıyan kelimeler, birbirini peşi sıra takip eden imgelere dönüşüyorlar. Bu akışkanlık ise en çok hayatın salt imgesinin nasıl oluştuğuna ve aynı hızla yok olduğuna dair belirtileri sunuyor. Keza Hopi Kızılderililerinin diline ait olan ‘koyaanisqatsi’ kelimesi, “kontrolden çıkmış hayat”, “dengesiz hayat” gibi anlamlar içeriyor.

ÇınarEslek-İsimsiz, 19x13x4 cm, Mixed media, 2015

Emre Zeytinoğlu, Eslek’in bu yeni sergisindeki çalışmalarına dair şunları söylüyor: “Çınar Eslek bu sergisindeki yapıtlarda, izleyiciye bildik görüntüler sunuyor; örneğin bunlar arasında ‘doğa’ya dair olanlar ağırlık kazanıyor. Baktığımız zaman, bunlara da hemen ‘Bu bir doğa parçasıdır’ diyoruz. Ve birbirimize bunlar hakkında bir şeyler söylerken, ‘O doğa parçaları’ demekte hiç tereddüt etmiyoruz. Dahası, o görüntülere ‘doğa’ sözcüğünü yakıştırırken de aynı güveni duyuyoruz. Düşünmüyoruz ki o görüntüler birer ‘doğa parçası’ olmaktan hayli uzaktır, hatta onların ‘doğa’ ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Sergideki görüntüler ‘doğa’yı andırmakla birlikte doğadan kopartılmış, yeniden düzenlenmiş, kimyasal maddelerle kaplanmış ve sentetik nesneler olarak imal edilmişlerdir. Ve ‘doğa’ diye sunulmaktadır. 19. yüzyılda kendisini üretim sisteminin makineler dünyasına terk eden insanların, artık ait oldukları doğaya değil de kendi yarattıkları bir ‘doğa’ya tabi oluşları ve bundan da yakınıp durdukları gibi bir şeydir bu; belki Friedrich Hegel’in ‘ikinci doğa’ dediği gibi bir şey…’’

Sergide yer alan tuval, reçine ve video çalışmaları, karşılaştığımız imgeleri algıladığımız biçimlere dair sorular sormaktadır.

ÇINAR ESLEK

Çınar Eslek (1976, Tunceli) 2006 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. 2010’da Marmara Üniversitesi Resim Bölümü’nde bedensel acının bir deneyim olarak sanat yapıtına dönüşmesi üzerine yazdığı tezle yüksek lisansını tamamladı. Kişisel sergileri arasında “Keskinlikten Uzak” (2013), “Bir de” (2011), “Paralel Diyar” (2009), “Farkında Değilim” (2008) yer alıyor. Katıldığı grup sergilerinden bazıları ise şunlar: “Sexpression”, Makedonya Sanatçılar Derneği ve N.U. Çağdaş Sanatçılar Müzesi, 2012; “Tekinsiz Karşılaşmalar”, İstanbul Modern, 2010; Mardin Bienali, 2010; “Kaotik Metamorfoz”, Proje4l Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi, 2009; “Düzende Küçük Bozukluklar”, (28. Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında) Akbank Sanat, 2009; “Sınırlar Yörüngeler”, Simens Sanat, 2008; ‘’Sorma Neden’’, Hafriyat Karaköy, İstanbul, 2007; “Sobe”, Galerist, 2006; 26. Günümüz Sanatçıları Sergisi, Akbank Sanat, 2006.

Eslek, 26. Günümüz Sanatçıları Ödülü’nde başarı ödülü ve 2008 yılında Sınırlar Yörüngeler – Genç Yetenekler Yarışması’na değer görüldü.

babil

bizon

portre

Share on linkedin
Share on whatsapp
Share on facebook
Share on twitter
Share on pinterest