londMuH_MW4554_Abstract-Rose-10-S_2010

Max Wigram Gallery Mustafa Hulusi’nin yeni resimlerinden oluşan bir sergi olan Altın Çağ’ın açılışını sunmaktan mutluluk duyar.

Hulusi burada kendi imzası yerine geçen büyük ölçekli, aşırı gerçekçi gelincik ve lale resimleri ve optik soyutlamalarını bir araya getirdiği diptiklerin daha karanlık, daha kasvetlilerini sergiliyor. Kontrollü darbeler ve rafine bir teknik ile resmedilen diptikler, Ermeni film yönetmeni Sergei Parajanov’un başyapıtı Ashik Kerib’den (1988) ilham alıyor. Renkli duvarlar üzerinde sergilenen resim serisi başka bir çağa ait oldukları hissini uyandırıyor ve izleyiciyi durup başka bir zamanı tahayyül etmeye davet ediyor.

Sanatçı Altın Çağ’da sembolik iktidar ve tarihsel bellek imgeleri üzerinde yoğunlaşan araştırmasını özellikle Akdeniz’de bir ada olan kendi memleketi Kıbrıs’a atıflar üzerinden gerçekleştiriyor. Lale dünyevi, ölümlü ve figüratif olana dair semboller içerir. Tulipa Cypria Kıbrıs’ın ücra ve yerleşilmemiş bölgelerinde bulunan endemik bir laledir. İnsan faaliyetlerine bağlı olarak bu çiçek şu anda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan türler arasındadır. Adadaki günlük dilde bu çiçeğe Siyah Kıbrıs Lalesi denir; çiçek ömrünü tamamlamadan kısa bir süre önce çiçeğin taç yaprakları çok koyu, neredeyse siyah bir renk alır. Bu hastalıklı fakat bir o kadar da büyüleyici görüntü insanın bakışını tutsak alır.

Share on linkedin
Share on whatsapp
Share on facebook
Share on twitter
Share on pinterest