“Gaia”, İngiliz sanatçı Luke Jerram’ın gezici bir sanat  eseridir. NASA görüntüsünden oluşturulan sanat eseri, gezegenimizi üç boyutta görme fırsatı sunmaktadır. Sanat eseri aynı zamanda toplumdaki önemli olaylara bir ayna görevi görür. Mevcut COVID-19 salgını ışığında, sanat eseri izleyiciye gezegendeki yerimiz hakkında yeni bir bakış açısı sağlayabilir; Dünya toplumlarının hepsinin birbirine bağlı olduğu ve birbirimize karşı sorumluluğumuz olduğu duygusu.

“Gaia” yı tasarlarken ilham kaynağınız neydi ?

Sanat eseri, bugüne kadar dünya çapında 25’ten fazla ülkede 3 milyondan fazla kamu üyesi tarafından görülen Ay Müzesi ile karşılaştırmak için bir kardeş heykel olarak da yapıldı. Tüm insan varlığımız boyunca, aya baktık ve tüm umutlarımızı, hayallerimizi ve arzularımızı oraya yansıttık. Oysa dünya için, sadece 1968’de NASA’nın Earthrise fotoğrafıyla, insanlık gezegenimizi ilk kez, uzayın karanlığında yüzen mavi bir yaşam mermeri olarak görebiliyordu.

Neden dünyayı bir imaj olarak seçtiniz ? Halka hangi mesajı vermek istersiniz?

Gaia Earth sanatı, gezegenimizin kırılganlığı hakkında bir fikir vermek için yaratıldı. Dünya’nın altı kitlesel yok oluşunun ortasında, acilen uyanmamız ve davranışlarımızı değiştirmeliyiz. Toplumun iklim değişikliğinden kaçmayı önlemek için gerekli değişiklikleri hızlı bir şekilde yapması gerekiyor.

Farklı mekanlar “Gaia”da nasıl bir fark oluşturuyor?

İzleyicilerin geniş ve çeşitli olacağını ve serginin herkese açık olacağını bildiğim için kamusal alanlarda sanat eserleri sunmaktan mutluluk duyuyorum. Gaia’nın bir sanat müzesinde, bilim merkezinde, parkta veya katedralde sergilenmesi, sanat eserinin deneyimi ve yorumunun değişeceği gerçeğini seviyorum. Gaia ayrıca, yerel ev sahiplerinin sanat eserlerinin altında yer almak için kendi etkinlik programlarını oluşturdukları bir mekan olarak hareket eder.

Ziyaretçilerinizden beklediğiniz algı neydi ve geri bildirim olarak beklediğiniz algıyı aldınız mı?

Halka gezegenimizin uzaydan nasıl göründüğünü görme fırsatı vermek için sanat eserinin mümkün olduğunca otantik ve gerçekçi görünmesini istedim. Çoğu insan için, bu onların tüm gezegenimizle karşılaşacakları en samimi, kişisel ve en yakın karşılaşmaları olacaktır.Umarım Gaia ziyaretçileri dünyayı uzaydan sanki inanılmaz derecede güzel ve değerli bir yer gibi görebilirler. Acilen bakmamız gereken bir ekosistem – tek evimiz. Dünya’nın altı kitlesel yok oluşunun ortasında, acilen uyanmamız ve davranışlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. İklim değişikliğinin kaçmasını önlemek için gerekli değişiklikleri hızlı bir şekilde yapmalıyız. Gerçekten bir B Gezegeni yok!

 

 

Röportaj: Gözde Akkoyun

Share on linkedin
Share on whatsapp
Share on facebook
Share on twitter
Share on pinterest