1. Krampf Galeri’nin vizyonunu ve tarzını nasıl tanımlıyorsun?

Krampf Galeri, İstanbul’u bölgenin yeni sanat başkenti yapmayı ve onun belli başlı sanatçılarını Türkiye’nin iç sanat piyasasının yanısıra çevredeki ve küresel piyasalarda da güçlü bir etki unsuru haline getirmeyi hedefleyen vizyoner bir gücü sembolize ediyor.

Henry Matisse’in en çok sevdiğim sözlerinden biri şudur: “Yaratıcılık cesaret gerektirir”. Krampf Galeri ulusal ve uluslararası alanda en iyi çağdaş sanatçıları sunmaya kendini adamıştır. Çağdaş sanatın ve onun yeni medyalarının gösterilmesiyle genç ve yaşlı izleyicileri eğitmek, ve gelecek nesli sanat eserleri yaratması için esinlendirmek hedeflenmektedir.

Sanat bir bilim dalıdır ve bizim amacımız, onu herkes için ulaşılır hâle getirmek.

2. Krampf Galeri ne zamandır İstanbul’da varlığını sürdürüyor?

Regis Krampf 2012 yılında Türkiye’deki galerisini açarak cesur ve stratejik bir adım attı; zira son dönemde potansiyeli henüz ortaya çıkmamış en büyük sanat piyasası Türkiye’de yer alıyordu. Krampf, 21. yüzyılın uluslararası ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmelerinin artık Batı-merkezli olmayan yeni bir sanat başkenti için gereksinim ve fırsat yaratacağını farkederek Türkiye’nin bir sonraki merkez olacağını doğru bir şekilde tespit etti. İstanbul, patlayan ekonomisi ve eşsiz coğrafi pozisyonu ile küresel bir sanat piyasası için ideal bir kent olacaktı.

3. İstanbul’un geçtiğimiz yıllardaki değişimini nasıl görüyorsun?

6 yıl önce İstanbul’daki ilk sergimden bugüne dek çarpıcı değişimlerin gerçekleştiğine tanık oldum. Türk izleyicisi bilgiye aç; ve burada varlığını sürdüren merak, sanatın gelişmesini sağlıyor. İstanbul sanat piyasası her geçen yıl daha güçlü ve daha uluslararası bir hâle geliyor. Özel kurumlar, müzeler ve koleksiyonlar, güçlü galerilerin de yardımıyla İstanbul’u daha canlı bir yer haline getiriyor. İstanbul sanat çevresinin geleceği çok parlak.